Safranın ismi, hakkında çeşitli teoriler bulunan eski bir Klikya kenti olan Corycus ile de ilişkilendirilir. Bazı kaynaklara göre safran, bu kentten ismini alırken, diğerleri safranın isminin Corycus kentine verildiğini iddia eder.
Safranın tarihine yazılı kaynaklarda MÖ 7. yüzyıla kadar rastlanır. Bu asırlık baharat, Asur döneminden beri bilinir ve günümüzde Akdeniz bölgesinden Kuzey Amerika’ya ve hatta Okyanusya’ya kadar geniş bir coğrafyada yetiştirilir. Safran, aromatik, renk ve tat verme özellikleri ve sağlık üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle tarih boyunca dikkat çekmiştir. MÖ 2500’lü yıllardan bu yana, ilk olarak cinsel gücü artırıcı özelliğiyle fark edilmiş, son yıllarda ise kanser tedavisindeki potansiyeliyle ön plana çıkmıştır.
Safran’ın Anavatanı
Safranın anavatanı konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Kimi kaynaklar Doğu Akdeniz ve Anadolu’yu, diğerleri ise Güneybatı Asya’yı işaret etmektedir. Anadolu’ya Orta Asya’dan gelen Türklerle geldiği düşünülen safranın, Persler tarafından Keşmir bölgesinde yetiştirildiği ancak ilk kültürünün Yunanistan’da yapıldığı kaydedilir.
Safran, tarih boyunca Moğollar tarafından Çin’e, Araplar tarafından Endülüs-İspanya’ya, oradan Fransa’ya ve Haçlı orduları tarafından Avrupa’ya taşınmıştır. İngiltere’nin Essex ilindeki Saffron Walden, adını safrandan alır. İngiltere, bir dönem safran yetiştiriciliği ve ticaretinin merkezi olurken, denizaşırı ülkelerden ithal edilen çay, kahve, vanilya, çikolata gibi ürünlerin yaygınlaşmasıyla safran üretimi azalmıştır. Ancak, İran, Yunanistan ve Keşmir başta olmak üzere, İspanya, İtalya ve Güney Fransa’da safran üretimi hala önemli bir yer tutar.
Safran, MÖ 1500-1600 yıllarında Minos uygarlığı tarafından baharat ve ilaç olarak kullanılmıştır. Akdeniz halkları ve Mısırlılar, safranın mevcut kullanımına parfümeri de eklemiştir. Mısırlı hekimler, gastrointestinal tedavide safranı etkin bir şekilde kullanmışlardır. Safranı çok seven Romalılar, Roma’nın yıkılışına kadar yaygın bir şekilde kullanmış fakat daha sonra üretimi azalmıştır. 14. yy.da Roma’da görülen Kara Veba Hastalığı ile mücadelede, Venedik ve Ceneviz gemicileri Güney Akdeniz ve Rodos’tan safran ithal etmiştir. Bu dönemde, safran yüklü geminin soylular tarafından kaçırılması nedeniyle 3 aydan uzun süren ve Safran Savaşları olarak bilinen savaşlar çıkmıştır.
Safran’ın Amerika Serüveni
Amerika’ya safran, Schwanfelder Kilisesi elemanları tarafından getirilmiştir. İspanyol kolonilerinin Amerikan safranına yönelmesiyle, safranın değeri Philadelphia borsasında altın seviyesine çıkmıştır. 1812 Savaşı sırasında yükünde safran bulunan birçok geminin batırılması, Karayiplerle olan safran ticaretini engellemiştir. Bugün, Kuzey Amerika’da Lancaster ve Pennsylvania’da safran üretimi yapılmaktadır.
Safran, bilinen tarihten bu yana, her kültür ve medeniyette boyama, baharat, ilaç ve parfümeri amaçlı kullanılmıştır. Anadolu’da da Hititler zamanından beri tanınan safranın Hititçe ismi “azupiru” olup “drogların kraliçesi” anlamına gelir.
Günümüzde, safran ticari olarak en çok İran’da yetiştirilmekte olup, Yunanistan, Avusturya, Romanya, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, İngiltere ve Rusya’da da yetiştirilmektedir.
Bizi Takip Edin ve E-Posta Listemize Kayıt Olun
Safran hakkında daha fazla bilgi edinmek için, daha fazla içerik ve güncellemeleri kaçırmamak adına hemen e-posta listemize buraya tıklayarak abone olun. Böylece, bitki bilimine dair ilginç bilgiler, safran yetiştiriciliği hakkında ipuçları ve daha fazlası direkt olarak e-posta kutunuza gelecek. Ayrıca, sosyal medya hesaplarımızı takip ederek de bu renkli yolculuğun bir parçası olabilirsiniz. Sizlerle bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…
https://www.facebook.com/dogalsafran
https://www.instagram.com/dogalsafran/
Kaynak:
Wikipedia – https://tr.wikipedia.org/wiki/Safran
Safranbolu Kaymakamlığı – http://www.safranbolu.gov.tr/safran-bitkisi
Safran Yetiştiriciliği – Hüseyin Koç